Ege Üniversitesinin 70. Yıl Kariyer ve Bilim Şenliği etkinlikleri kapsamında, “İlişki Yönetimi ve İlişkilerde Bağlanma Problemleri” başlıklı bir seminer düzenlendi. Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi Seminer Salonunda gerçekleşen etkinlikte, Uzman Klinik Psikolog M. Berk Karaoğlu, mesleki deneyimlerini ve danışan süreçlerinden edindiği önemli gözlemleri katılımcılarla paylaştı. Seminere, Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörü Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu, öğrenciler ve üniversite mensupları katıldı.
Seminerde konuşan Uzm. Klinik Psikolog Berk Karaoğlu, “Klinik deneyimlerimin yanı sıra, evli bireylerde benlik saygısı, çift uyumu ve cinsel doyum ilişkisini incelediğim yüksek lisans tezimle dikkat çektim. Özellikle aile içi iletişim ve bireysel farkındalık konularına vurgu yapmak benim için önemli. İlişkide bağlanma yöntemlerinden bahsederken şunu belirtmek isterim ki, kişinin çocukluğundan bu yana anne babayla olan ilişkileri, ilişki karakterini temelden oluşturur. Güvenli bağlanmaya sahip kişilerin çocukları iyi ilişkiler geliştirebilir. Ancak, darmadağınık-güvensiz bağlanmada ise kişinin çocukları antisosyal, bencil ve baskıcı olabilir” diye konuştu.
“Kaygılı bağlanma ve ilişkilerde denge”
Kaygılı ve güvensiz bağlanma stilinin çocuk üzerindeki olumsuz etkilerinden bahseden Uzm. Klinik Psikolog Karaoğlu, “Şunu da eklemek isterim ki, kaygılı güvensiz bağlanmaya sahip ailelerin çocukları ise bağımlı, endişeli ve sahiplenici olabiliyor. Konuşmamı desteklemek için Freud’un o meşhur sözünü de sıklıkla kullanırım: ‘Bir çiçeğe fazla su verirseniz yaşayamaz, ölür, aralıklı ve dengeli su verirsen yaşar.’ Bu söz, ilişkilerdeki denge ve ölçünün ne kadar kritik olduğunu çok güzel anlatır” dedi.
“Aşk: sağlıksızı sağlıklı yapma sanatı”
Uzm. Klinik Psikolog Karaoğlu, “Kaçıngan güvensiz bağlanmada ise durum farklıdır. Anne baba çocuğun duygularını küçümser, hep meşguldür. Bu durum, çocuğun ‘Annemden babamdan isteyeceğime kendim yaparım’ düşüncesine girmesine yol açar. İlişkide alacağını alır ve kenara çekilir, sorumluluk almaz. Tıpkı Issız Adam filmindeki karakter gibi. Aile tutumlarına gelince, bilim en yararlı ve olumlu ebeveyn tutumunu demokratik olarak kabul eder. Ancak benim görüşüme göre, tam olarak demokratik olmak da her zaman iyi sonuçlar vermiyor; çocuklarla çalıştığımızda aşırı hoşgörünün de sorun yaratabildiğini görüyoruz. İlişkileri şematik olarak sınıflandırdığımda, sevgi, saygı, güven ve hazdan oluşan dört temel kavram üzerinden kurulduklarını görüyorum. Aşk konusuna gelirsek, sağlıklı ya da sağlıksız oluşu hakkında farklı görüşler olsa da ben aşk ne sağlıklı ne de sağlıksızdır, yerine göre sağlıksızı sağlıklı yapabileceğin bir olgudur diye düşünüyorum. Romantik, tutkulu aşk, delicesine aşk, mantıklı aşk gibi türlerini bağlanma stilleriyle ilişkilendirerek dinleyicilerimle aktif bir tartışma ortamı yaratmayı seviyorum” diye konuştu.
“İlişkide kadın ve erkeğin karşılıklı beklentileri ve denge”
Uzm. Klinik Psikolog Karaoğlu, “Kadınlar ve erkeklerin ilişkide karşılıklı ne istediği de önemli bir konu. Kadınların partnerinde dayanak, güç gibi kavramları aradığını görüyoruz. Ancak erkeklerin de bir kadın kadar ilişkide değer görmek istediği şeyler var. Bu karşılıklı isteğin sadece dengeyle sağlanabileceğinin altını çizmek isterim” diye sözlerini noktaladı.
Katılımcılar için hem eğitici hem de ilham verici bir deneyim olan bu anlamlı etkinliğin sonunda, Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu tarafından Uzm. Klinik Psikolog Berk Karaoğlu’na “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı